Sen çok güzelsin.. Sonunun ters köşeliği 👍

Beklenmedik son ☺️

500 sayfayı boşu boşuna okuduğunu düşündürtüp son 40 sayfada büyülemek her yazarın harcı olmasa gerek. Nicholas Flamel ve Diane Arbus la tanışmak gayet hoştu fakat yine de Ahmet Ümit okumaya Beyoğlu Rapsodisi romanıyla başlamamalı

Güzel bir final ama anlatımda detayların fazlalılığı ve kişilerin üzerinde çok durulması sıktı beni biraz. Polisiye seven biri olarak şansımı yazarın diğer kitaplarında deneyeceğim.

dostluğun ihanetin gizliliğin taç tadında bir arkadaşlık hikayesi

"Ahmet Ümit'in en durağan kitabı hangisi?" diye sorsalar bu kitabı söylerim. Yine "Sonu en güzel kitabı hangisi?" deseler yine bu kitabı söylerim. Durağanlığını çarpıcı bir sonla kapatıyor.

Baştaki uzun betimlemeler ile biraz sıksa da sonlarda olayın içine girmesiyle akıcılığı ile şaşırtan, ters köşe yapan bi finali var 👍🏻

Beni en etkileyen ve sonuda sürprizli olan bir kitaptır.. ve Ahmet Ümit çok severim .. 📚😊

#okudumbitti Ağustos / 5 Bu kitapta üç sıkı arkadaşın hikayesini okuyacaksınız. Okurken dostluklarına imreneceksiniz çoğu yerde. Ahmet Ümit okuyorsanız İstanbul'un tasvirlerinden, tarihinden, coğrafyasından da bol bol bilgileneceksiniz tabi ki. Ve yine yazarın kitabında cinayet konusuna da tanık olacak bu cinayet bir yenisini daha ekleyecek sürpriz bir şekilde. İyi ki okudum dediğim kitaplardan biri oldu. Vay arkadaş en yakınım dediğin dostuna bile güvenmeyeceksem biz kime güveneceğiz 🙄

#başlıyorum Yepyeni bir maceraya başlayalım bakalım😊📚

Konu güzel e yazar 'Ahmet Ümit' olunca kötü bir kitap çıkma ihtimali yok zaten; ancak bir eleştiri yapacak olursam çok fazla betimleme vardı, konu fazla gereksiz detaylarla doldurulmuştu; ama onun dışında iyiydi, sonu hiç beklenmeyen bir şekilde bağlanmıştı, şok ediciydi ve biraz da üzdü...Okumamış olanlara tavsiye edilir.

Bir #ahmetümit kitabı olan #beyoğlurapsodisi #beyoğlu'nda büyümüş üç arkadaşın sıradan başlayıp sıradışı devam eden bilindik ve bilinenin dışında cizgilerinin arasında gelirler yaşayan öyküsünü anlatıyor..sahip olduğu herseye rağmen tatminsizligin depresulyonunda yüzen insanlar ve her ne olursa olsun sahip olduğu koşulları kaybetmemek adına insanligini naftalinleyip rafa kaldirmaktan gocunmayarak sokakta belki de bi iki defa yanımızdan geçmiş karakterlerle dolu bir öykü Beyoğlu Rapsodisi.. şimdi böyle söyleyince akıllara #gabrielgarciamarquez tarzı yazılan çok karakterli romanlar akla gelmesin tabi.. Ahmet Ümit yine tarzını konusturarak az karakter ve cok konuyla romanını zenginlestirmeyi başarmış.. kitabın konusunu bu sefer süsleyen #tarih-in çok da tozlu sayfaları değil çokça bilinen beyoglunu süsleyen binalarin nasıl niçin oralara dikildigi ve tabi ki sahip oldukları birbirinden farklı ve anlamlı mimarileri.. Avrupa ve ortadogu Mimarileri ile yapılan çok sayıda binanin #kentseldönüşüm-lere meydan okuyarak istanbulun kalbinde hala gururla ayakta durduğunu okumak #istanbul hatta Türkiye'nin kültürel karakter yapısı hakkında sanırım gerekli bilgiyi vermektedir. kitabı bir #ahmetumit hayranı olarak tek nefeste okuyup bitirdim.. tarihi-#polisiye sevenlere önerilir..