
Yüreğime Dokunan Eller
- Yazar : Alişan
- Yayımcı : Yediveren Yayınları
- Baskı Tarihi : 2015
- Sayfa Sayısı : 312
- ISBN : 9786055011727
- Baskı : 2.Hamur
Yüreğime Dokunan Eller
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi. Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da "elalem'" ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı. Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum. Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum. Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum. Sence ben bunu başarabilecek miyim? Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım.
-
Hazal Topal
Okurken yüzünüzde samimi bir gülümseme oluşturan bir kitap...
-
Sibel Duman
#Kitapyorum #YüreğimeDokunanEller #AlişanKapaklıkaya 306 sayfa İlk kez okuduğum bir yazar olduğu için çok beklentiye girmeden okuduğum bir kitaptı.Her sayfasını büyük bir zevkle okudum. Yazarın dili öyle samimi ki insan elinden bırakamıyor. Üstelik kitapta yaşananlar çok tanıdık. Köyde doğan bir çocuğun muhteşem başarı mücadelesi. Ailesine, çevresine ve insanların baskısına rağmen yılmayan bir çocuk. Öğretmeninden yediği dayaklara rağmen okumaktan vazgeçmeyen, kendisi küçücük yüreği kocaman bir çocuk. Babaannesinin ve babasının “Sen okuyacaksın da koyunları kim güdecek? ” demelerine rağmen canla başla mücadele eden bir çocuk. Çocukken hepimizin yaşadığı sahneler. Ailelerimizin,öğretmenlerimizin ve yaşadığımız çevrenin kendimizi yaşamamıza izin vermemeleri, bizi anlamaya çalışmaktan çok yargılamaları, yoklukla mücadele ederken yaşanmayan çocukluklar. Samimi, bizden, geçmişimize döndüren çok güzel bir kitap. Artık ailelerin daha bilinçli olması ne güzel. Eskiden insanlar çocuklarına karşı daha anlayışsızdı ve çocukların yüreğinde açılan yaraların farkında bile değillerdi. Şimdi ki çocuklar bu konuda daha şanslı😊😊
-
birisi ▫️
Annem Alişan Kapaklıkaya'nın konferansına gitmiş ve aldığı kitabı benim adıma imzalatmış. Hep böyle yapar :) Yazarı herkes gibi bende Siyah Pantolon hikayesiyle tanıdım. Hatta o hikaye bu kitapta. Ama kendisinden dinlediğimdeki duyguyu yakalayamadım okurken. Hitabeti kuvvetli biri kitabın diliyse çok basit sanırım bu yüzden. Fakat çok içten yazılmış o sebeple de çok keyifli oldu okumak. Zaten başlıklarla ayrılmış kısa anılarından oluşuyor. Doğduğu köyü, yaşadığı zorlukları, ilkokul anılarını ve o zamanlar için kafasındaki cevapsız soruları paylaşıyor bizimle. Toplumsal sorunlara da değiniyor. Bazen güldürdü bazen hüzünlendirdi. Anne babamdan da köy yaşamına dair hikayeler dinlediğim için alışığım, severim de. Keşke Savaş öğretmen ve Mahir hoca gibileri olmasa okurken ciddi anlamda öfkelendim. Çocukların hayatına dokunurken bırakacağımız iz güzel mi olacak yoksa yara mı açacak farkında olmalıyız. İsmail hoca ve Melek öğretmen gibi insanlarsa çoğalsa. Hiçbir çocuk böylesine zorluklarla karşılaşmasa. Hayata dair tecrübelerini paylaştığı bu kitabı sevdim.
-
nevo nevo
Bir solukta okunan harika bir romandı